Posted on :: Tags: , ,

Staj Rehberi#1 — Özgeçmiş Hazırlama

Hayal edin, hedefiniz olan şirkette bir insan kaynakları çalışanı olarak yer alıyorsunuz. Staj başvuru döneminin sonlarına doğru, her gün önünüzden onlarca, belki de yüzlerce başvurunun geçtiği haftalar geçiriyorsunuz. Başvuruların neredeyse %90'ı benzer şablonlarla, benzer kalıplarla, benzer klişelerle hazırlanmış. Özgeçmişler benzer, alınan dersler aynı, niyet mektupları ezbere yazılmış.

Neden kendinizi işe almalısınız?

Bu süreci, bir oyun gibi düşünmelisiniz. Şirket de, siz de, diğer adaylarda da bu oyunda oyuncular, herkes kendi faydasını yükseltmeye çalışıyor. Herhangi bir oyunu kazanmanın en iyi yolu, rakiplerinizi tanımak, onları anlamaktır. Diğer adayların başvurularında ne düşündüğünü anlamalı, aynı zamanda işe alımdan sorumlu kişinin düşüncelerini de yakalamalı, bu noktada kendinizi diğer adayların üstüne nasıl atabileceğinizi çözmelisiniz.

Şanslısınız ki, bunları ilk yaşayan siz değilsiniz, son yaşayan da siz olmayacaksınız, o yüzden tekerleği sıfırdan keşfetmenize de gerek yok. Ben bu yazıda, özgeçmişinizi ve niyet mektubunuzu gören bir işe alım sorumlusunun düşüncelerine ışık tutmaya çalışıp, sizlere şansınızı arttırmak için neler yapabileceğinize dair tüyolar vermeye çalışacağım. Elbette her genelleme gibi, benim söyleyeceklerim de pek çok noktada yanlış olabilir, olacaktır da. Bu yazıdan alabileceğiniz en iyi sonuç, buradaki analizleri kendi tecrübeleriniz ve öğrendiklerinizle harmanlayıp, kendinize mümkün olduğunca fazla şey katmanız olacaktır.

Nasıl Bir Özgeçmiş Yazmalıyız?

Özgeçmişin biçimi konusunda yılları aşan, resimli/resimsiz, renkli/renksiz gibi tartışmalar mevcut, ben bu tartışmalardan elimden geldiğince kaçınacağım. Sonuçları tamamen başvuruyu inceleyen şirket/birim/kişi ye bağlı olduğundan, bu tarz konularda şirketten birilerine ulaşmanızın en doğru yöntem olduğunu söyleyebilirim sadece, en iyi bilgiye onlar sahip olacaktır.

Benim bahsedeceğim konular çok daha somut ve ölçülebilir olacak, çeşitli özgeçmiş bölümlerinin öneminden, beklentilerden bahsedeceğim.

Öncelikle çok önemli bir düstur ile işe başlayalım. Elinizdeki kağıt, sizin tuvaliniz. Nasıl bir ressam tuvalin her bir arşını tek tek özenle çiziyor, her bir detay üzerine pür dikkat düşünüyorsa, siz de öyle düşünmelisiniz. Koyacağınız her şey, başvurunuza faydalı olmalı. Koymadığınız her eksik bilgi gibi, eklediğiniz her fazlalık da başvurunuza zarar verecektir. Okuyan kişinin dikkatini önemli detaylara vermesini ne kadar çok sağlarsanız, kabul alma ihtimaliniz o kadar artar.

Eğitim

Üniversite, Bölüm, Sınıf, Not Ortalaması dörtlüsü olmazsa olmazları. En sık yapılan hatalardan birisi okuyan kişinin sınıfı zaten bileceğini varsayıp unutmak, başvuruya zarar veren bir etken. Ortalamanız düşük diye eklememek ise, ortalamanın gerçekten orada düşük olarak bulunmasından çok daha kötü bir izlenim veriyor okuyana.

Bu noktada, şahsi tecrübelerime dayanarak lisenin başvuru sonuçlarına çok da etkisi olmadığını gördüm, baştaki düsturumuza dayanarak, lisenizi eklemenin faydasız(hatta zararlı) olduğunu söyleyebilirim.

Staj/İş

Projeler ile birlikte, staj/iş tecrübeleri özgeçmişin en önemli yanları. Tecrübenizi mümkün olduğunca detaylı ve dürüst şekilde aktarmanız, kullandığınız metotlardan/araçlardan bahsetmeniz sizin onları gerçekten bildiğinize güzel bir kanıt, yazabildiğiniz kadar detaylı yazmanızı tavsiye ederim. Çok uzatmadan, kısa ama öz bir şekilde tüm bilgileri aktarmak önemli, okuyanı da sıkmamak gerek.

Proje

Projeler konusunda, tamamen ayrı bir “Proje Nasıl Yapılır” yazısı hazırlıyorum, proje yapmak belki de başvurunuzu tek başına zirveye taşıyabilecek bir etken. X programlama dilini biliyorum, Y programını biliyorum demek yerine, o dilde/programda/metotta bir proje yapmanız demek, sizin güvenilirliğinizi kat be kat arttıracaktır. Eğer bildiğinizi iddia ettiğiniz programlarla ilgili, olduğunu iddia ettiğiniz yeteneklerinizle ilgili sizi destekleyecek hiçbir kanıtınız yoksa, karşınızdaki insanı inandırmanız çok da mümkün olmayacaktır.

Proje yapın, yaptırın, küçük demeyin, büyük demeyin, başaramam demeyin, korkmayın, deneyin. Kısa üniversite hayatınızda kariyeriniz için yapabileceğiniz belki de en iyi şeyi yapmış olacaksınız. Hem çeşitli konularda tecrübeler edinecek, hem de kabul şansınızı katlarca arttırmış olacaksınız.

Yetenekler

Projelerle birlikte de bahsettiğim gibi, bu kısmın maalesef başka kanıtlarla desteklenmediğinde çok da bir etkisi olmayacaktır. Gördüğüm on özgeçmişin dokuzunda MS-Office görüyorum, kim gerçekten MS-Office in hangi programını kullanmayı biliyor, yıllardır çözebilmiş değilim.

Bir diğer nokta da, burada bahsettiğiniz yeteneklerin yine sizi diğer adayların üstüne çıkaracak şekilde olması. İlgisiz yetenekleri oraya koyarak işe alım sorumlusunun dikkatini dağıtmayın, önemli kısımları göz önünde tutun. Eğer çalıştığınız yerde MS-Office kullanılmayacaksa, bilseniz bile eklemenizin çok bir faydası olmaz.

Hobi

Bu kısım, genelde sizi daha insanlaştıran, ders çalışan bir makineden fazlası olduğunu gösteren kısım. Ama buraya “okuma, spor yapma” gibi günümüzde hobi dahi sayılamayacak aktiviteler eklediğinizde, sizi insanlaştırmaktan ziyade daha da klişe bir hale getirip, başvurunuza zarar veriyor. Eğer gerçekten severek yaptığınız bir hobiniz yoksa, eklemeyin, kimse size bunu eklemediğiniz için kızmayacaktır, kağıdınızdan yer de harcamamış olursunuz.

Gönüllülük/Kulüp/Topluluk

Üniversitelerdeki kariyer kulüplerinin sizi inandırmak istediklerinin aksine, insanlar sizi topluluk kariyerleriniz yüzünden işe almazlar. Topluluklar kazandığınız tecrübeler tabii ki sizi sonraki yıllarda hayal dahi edemeyeceğiniz kadar etkileyebilir, geliştirebilir(ben şahsen yaşadım); ancak özgeçmişinizin odak noktasının topluluklar olması sizi çok da ileri atmayacaktır. Eğer varsa ekleyin, yaptıklarınızı da tabii ki koyun, çok önemli tecrübeler, ancak merkeziyette tutmayın.


En sonunda baktığınızda, özgeçmişiniz sizi özgüvenli, etkileyici şekilde sunan bir doküman olmalı. Gereksiz gördüğünüz detayları elediğinizde ve önemli kısımları daha büyük, daha kalın, daha çarpıcı bir şekilde ortaya koyduğunuzda, hazırsınız demektir. Aşağıdaki linkte birisi akademik, diğeri daha şirketlere yönelik olacak şekilde iki özgeçmişimi bırakıyorum, tabii ki onlar da mükemmel değil, çok daha iyileştirilebilirler, ama belki size de fikir verebilir.

Üniversiteler İçin Hazırlanmış Özgeçmiş(Güncel)
Şirketler İçin Hazırlanmış Özgeçmiş(Güncel Değil)

Özgeçmişimizi Nasıl Yazmalıyız?

Özgeçmiş hazırlamak için, pek çok site ve pek çok metot var. Benim yukarıda gönderdiğim iki örnek de Latex üzerinden yazıldı, ancak yeni başlayanların Latex ile sıkıntı yaşayabileceklerini tahmin ettiğimden, aşağıda kısa bir liste veriyorum.

  • Microsoft Word(Hazır şablonlar mevcut, sıfırdan yazmayın)
  • Canva
  • Europass
  • Kickresume(ve benzeri siteler, fiyatları gayet uygun)
  • Latex

Pek çok alternatif mevcut, benim hiç duymadıklarım da vardır, ama yukarıdakileri incelerseniz en azından birinde kendinize uyacak bir şablon bulabileceğinizden eminim.


Aslında daha çok şey denebilir, çok daha detaya girilebilir. Ancak bir noktada şahsi ön yargılarımın olayın içine aşırı miktarda girebileceğini düşündüğümden dolayı, bu kadarının sizler için daha iyi bir özgeçmiş hazırlama yolunda yeterli olacağını düşünüyorum, umuyorum.